Psikiyatride Kriz Kavramı ve Krize Müdahale
Kriz Kavramının Tarihsel Gelişimi
Psikiyatride kriz kavramı ve krize müdahale olgusu II. Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda ortaya çıkmıştır. Freud’dan bu yana, insanı zorlayan yaşam olaylarının ruh sağlığına olumsuz etkileri çeşitli yazarlarca ifade edilmiş olsa da, kavramın bugünkü anlamıyla kullanımı görece yenidir.
Lindemann’ın Öncü Çalışmaları
Kriz kavramının modern anlamda ele alınışı, Erich Lindemann’ın çalışmalarıyla başlamıştır. Lindemann, 1943’teki Coconut Grove gece kulübü yangınını takip eden akut yas reaksiyonlarını inceleyerek iki önemli gözlem yapmıştır:
- Acı kaybını terapötik süreç içinde gözden geçirebilenler, bunu yapamayanlara göre daha az psikopatolojik tablo geliştirmektedir.
- Kriz dönemlerinde, kişilik örüntülerinde gerçek değişim şansı ve sorunlarla baş etme becerisi daha kolay gelişmektedir.
Kriz Teorilerinin Gelişimi
Gerald Caplan (1964), homeostasis kavramını krize müdahale ile ilişkilendiren ilk kuramcı olmuştur. Caplan’a göre:
- İnsan organizması sürekli olarak dış çevre ile homeostatik bir denge sürdürmeye çalışır
- Kriz, 1-5 hafta ile sınırlı bir dengesizlik dönemidir
- Kriz, “süreklilik durumunda bir alt üst olma hali” olarak tanımlanır
Krizin Kapsamlı Tanımı
Kriz şu şekillerde tanımlanabilir:
- Önemli bir dönüm noktası
- Bir karar zamanı
- Homeostasisi tehdit eden stresli durum
- Yaşam koşullarında ani değişikliğe sebep olan dönüm noktası
- Karar verme çıkmazı
Kriz Türleri
Caplan ve Cullberg krizleri iki ana kategoriye ayırmıştır:
- Travmatik Krizler
- Birden ortaya çıkan, acı verici olaylar
- Psişik durumu, sosyal kimliği ve güvenliği tehdit eden durumlar
- Örnekler:
- Yakın kaybı
- Hastalık
- Ani sakatlık
- Ayrılık
- Doğal felaketler
- Gelişimsel Krizler
- Yaşam değişikliği krizleri
- Kişi tarafından olumlu yaşanan durumlar
- Örnekler:
- Ana baba evinden ayrılma
- Evlenme
- Gebelik
- Çocuk sahibi olma
- Taşınma
- Emeklilik
Kriz Durumunun Özellikleri
Kriz durumunda görülen belirtiler:
- Psişik uyum gücünün aşılması
- Çaresizlik duyguları
- Yoğun gerginlik
- Anksiyete veya depresyon
- Bedensel yakınmalar
Kriz Döneminin Riskleri
Kriz döneminde ortaya çıkabilecek tehlikeler:
- Yüksek affektif yüklenme
- İntihar girişimi riski
- Ruhsal hastalıkların tetiklenme olasılığı
Krize Müdahalenin Önemi
Kriz durumlarının taşıdığı riskler göz önüne alındığında, krize müdahale hayati önem taşımaktadır. Doğru ve zamanında yapılan müdahaleler:
- Kişinin ruhsal dengesini yeniden kurmasına yardımcı olur
- Olası komplikasyonları önler
- Kişisel gelişim için fırsat yaratabilir
Bu nedenle, krize müdahale modern psikiyatrinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.